Kerim’e dedim ki her ay bir hafta şeker kullanmasak nasıl olur? “Ben zaten çok şeker kullanmıyorum ki (halbuki çayına iki şeker koyan bir insan kendisi) yapmam öyle bir şey” dedi, peki……
Yine Türkçe ismi ne olabilir diye düşünüp bulamadığım bir tarif için İngilizce başlık yazıyorum, Floransa usulü kurabiye desem olur muydu aslında olurdu ama ben yine doğrusunu yazayım da ister Florentine deyin…
Şu an bu satırları yazarken aklımdan hep aynı cümle geçiyor "bundan sonra tatlı ya da hamur işi yapmayacağım, üç beyazdan uzak duracağım." Aslında bu cümleyi tatlıyı yaptığım pazar gününden…
Blog için yapmadığım ama tadı çok güzel olunca da yazmadan duramadığım bir tarif daha. Bu tart kadar güzel oldu ki, paylaşmadan edemedim. Fırında pişmediği için çok daha basit ve tadı…
Tiramisu desen Tiramisu değil, ama benziyor da, şimdi Tiramisuya da haksızlık etmeyelim buna öyle demeyelim bence. İçinde mascarpone yok, yumurta sarısı yok, kedi dili bisküvilerini ıslatmak için kullanılan Marsala şarabı…
Bugün güne Çilek'le yürürken yaklaşık 5-6 aylık tasmalı bir köpek bularak başladık. -Ben bunu eve alacağım. -Hayır, bak sakın alma -Ama tasması var, daha yavru kaybolmuş olabilir, bırakamam -Bak bu…
Çok güzel ama çok da yoğun, bol yürümeli, bol yemeli, bol fotoğraf çekmeli bir Paris tatilinden sessiz sakin hayatıma geri döndüm. Hala yorgunum sanki, bir de oraları özledim mi ne...…
Sanırım ben evde sürekli sütlaç yapıyorum, sütlü tatlıların hepsini çok seviyorum ama sütlaç ayrı bir yerde. Evde hep sütlaç pişirince değişik yollar da arar oldum, en sevdiklerimden bir tanesi portakal…
Fransa'dan notlara devam ediyorum. İlk yıl Nice'e gittiğimde yemeden döndüğüm ve yemediğim için de hep "ah, ah" dediğim, bir tatlı tarifi. Ama ikinci gidişimde ilk işim bu tatlıyı yemek oldu.…