ENERJİ DEPOSU MUFFIN
IMG_0012 (3)

Şimdi bu nasıl bir muffin ismi derseniz, içinde kuru kayısı, fındık ve beyaz çikolata parçaları olan bir muffine başka bir isim de yakışmazdı.

Hava o kadar çabuk kararıyor ki, fotoğraf çekmek her geçen gün daha da zorlaşıyor, bu yüzden bu sıralar pek yemek yapıp bloga koyamıyorum çünkü ben yapana kadar ışık çoktan gitmiş oluyor.

Arkadaşım Ezgi’nin bana Amerika’dan getirdiği bir kitap var ki, çok seviyorum bu kitabı, dün bu hafta ne denesem diye kitaplara bakarken bu muffin çok basit olduğu için denemek istedim.
Gerçekten çok hafif ve yapımı da çok kolay bir tarif.

IMG_0016 (2)
Tarif “frame by frame baking” kitabından alınmıştır.
Malzemeler
280gr un
1 paket kabartma tozu
100gr toz şeker
10 adet kuru kayısı
1/2 su bardağı fındık
55gr beyaz çikolata
2 yumurta
1/2 bardak zeytinyağı
1 su bardağı ayran (Tepeleme 3 çorba kaşığı yoğurdu bardağa koyun ve üzerine su ekleyip, ayran yapın)
IMG_0008 (2)
Yapılışı
  • Un, şeker ve kabartma tozunu bir kapta karıştırın.
  • Kayısıları ve çikolatayı küp küp doğrayın.
  • Fındıkları iri iri kırın, ikiye bölseniz yeterli.
  • Unlu karışıma fındık, kayısı ve çikolataları ekleyip, karıştırın.
  • Ayrı bir kaba ayranı koyun, üzerine zeytinyağını ve çırpılmış yumurtaları ekleyin.
  • Kuru malzemeleri ıslak malzemelere ekleyip, çırpmadan bir spatula ile karıştırın.
  • 12li muffin kalıbınızın içine muffin kağıtlarından koyun ya da benim gibi yağlı kağıttan 12cm ölçülerinde kareler keserek muffin kaplarına yerleştirin.
  • Karışımı kaplara boşaltın.
  • 200 dereceli fırında 25 dakika pişirin.
Share the joy

Written by Simge Çalışkan

Küçükken hep mutfağa girerdim, çok güzel yemekler yapardım..." diye cümleye başlamak isterdim ama benim hikayem maalesef böyle başlamıyor... Evlenince aç kalmamak için yemek yapmaya başladım, soğan ve sarımsaktan nefret eden bir insandım... Bu yüzden soğansız yemek yapma girişimlerim de oldu ama tatsızlıkla sonuçlandı. Böyle bir insanın aşçı olmaya kalkışması pek de tutkulu görünmüyor farkındayım. Ama evde her gün yemek yapınca aslında yemek yemesini ve yapmasını çok sevdiğimi sadece farklı tatlar aradığımı farkettim. Yeni kitaplarla değişik yemekler denedim, yedim, içtim... Daha sonra gazetede gördüğüm bir ilanla Mutfak Sanatları Akademisi'ne yazıldım. Gerçek mutfakta çalışmak nedir hiç bilmezken mutfağın enerjisine, hızına ve hatta o adamı öldüren stresine bile aşık oldum ve artık diplomalı bir aşçıyım..

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.