PATLICANLI MANTAR DOLMASI

IMG_0005
Benim yemek yapma isteğimi tutkuya dönüştüren yemek kitabından bir tarif bu. Evlendikten bir ay sonra eşimle yurtdısına taşındık, daha önce çok yemek yapmayan biri olarak yanıma, Emine Beder’in yemek kitabını götürdüm, suan benim için çok önemli bir kitap E.Beder’in kitabı, cünkü geleneksel olan her reçeteye oradan ulaşabiliyorum; ama o zamanlar benim isteklerime pek de karşılık verememişti.
Sonra kendime A LA CARTE adlı bir kitap aldım ve ‘işte bu’ dedim, içinde her zaman kullandığımız malzemelerle yapılmış çok değişik tatlar vardı. Daha önce yazmış olduğum susamlı kereviz çorbası da işte bu kitaptan. Kitabın içindeki çoğu tarifi denedim sayılır.

Malzemeler

8 büyük mantar
2 orta boy patlıcan
1 soğan
1 diş sarımsak
2 domates
30 gr tereyağı
1 çorba kaşığı kıyılmış maydanoz
1 çorba kaşığı kıyılmış fesleğen
Rendelenmiş kaşar peyniri
Tuz biber

Yapılışı
* Mantarları temizleyin. Fırça ile sıvı yağ sürüp, tuz ve karabiber serpip fırında 15 dakika pişirin. 180derecede
Mantarlar büyük olduğu için, önceden pişirme yapıyoruz.
* Harç için, Patlıcanları uzunlamasına ortadan kesip, tuzlu suda bekletin. Beklettikten sonra onları da fırında 25 dakika, yumuşayıncaya kadar pişirin.
* Tereyağını eritip, küp küp doğranmış soğan ve ezilmiş sarımsağı soteleyin. Kabukları soyulup, doğranmış domatesleri de ekleyip sotelemeye devam edin.
* Yumuşayan patlıcanların da etli kısımlarını domatesli karışıma ekleyin. Taze otları, tuz ve karabiberi de ekleyip, birkaç dakika daha soteleyip, ocaktan alın.
* Patlıcanlı harcı, mantarların içine doldurun, üzerine peynir rendesi serpip, fırında peynirler eriyip, kızarana kadar pişirin.

 

Share the joy

Written by Simge Çalışkan

Küçükken hep mutfağa girerdim, çok güzel yemekler yapardım..." diye cümleye başlamak isterdim ama benim hikayem maalesef böyle başlamıyor... Evlenince aç kalmamak için yemek yapmaya başladım, soğan ve sarımsaktan nefret eden bir insandım... Bu yüzden soğansız yemek yapma girişimlerim de oldu ama tatsızlıkla sonuçlandı. Böyle bir insanın aşçı olmaya kalkışması pek de tutkulu görünmüyor farkındayım. Ama evde her gün yemek yapınca aslında yemek yemesini ve yapmasını çok sevdiğimi sadece farklı tatlar aradığımı farkettim. Yeni kitaplarla değişik yemekler denedim, yedim, içtim... Daha sonra gazetede gördüğüm bir ilanla Mutfak Sanatları Akademisi'ne yazıldım. Gerçek mutfakta çalışmak nedir hiç bilmezken mutfağın enerjisine, hızına ve hatta o adamı öldüren stresine bile aşık oldum ve artık diplomalı bir aşçıyım..

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.